Lohusa dönemi, bebeğin meme emmeye alışması derken 3 aylık bir dönemi de geride bıraktınız. Artık bebeğinizle daha iyi anlaşabiliyor, lohusa pijama giymenize de gerek kalmadı ve adım adım bebeğinizin gelişmesini izlemeye koyulurken o eşsiz hazzı yaşıyorsunuz.
Bebekler, gelişmeye başladıkları ilk andan itibaren fiziki olarak büyük değişimler geçirirler ve bu değişimlerin en belirgini ise hiç şüphesiz diş çıkarma dönemidir. Diş çıkarma dönemi, anneler için bazen “kâbus” dönemi olarak nitelendirilebiliyor, zira bazı bebekler bu dönemde oldukça huysuzlanmaya başlarlar.
Bebeklerde diş çıkarma dönemi, genellikle 4-7 ay arasındadır. Ancak bazı bebeklerde durum daha önce kendini gösterebiliyor. 3 aylık bebeklerde de diş çıkarma durumu görülebilmektedir. Bebeklerde dişler, önde patlayan iki diş olarak kendini gösterir. Minik olduğu kadar bebeklerin şirinliğine şirinlik katan ön dişler, çoğu zaman bebeklere “tavşaaan” diye seslenilmesine neden oluyor. Zira bu dişler, tıpkı tavşanların dişlerini andırır.
BEBEKLERDE DİŞ ÇIKARMA DÖNEMİ VE DİŞ ÇIKARMA SIRASI
3 aylık bebeklerde de görülebilen dişler, genel olarak 4 ile 7. Aylar arasında daha fazla görülür. Sıralama; öncelikle alt, ön ve orta bölümde iki dişin çıkması ile başlar. Bunu takip eden dişler ise üst, orta iki diştir.
Sıralama bu şekilde devam ederken en son çıkan dişler, ortalama bebek 2 yaşına geldiğinde çene ve arka dişler şeklinde sıralanır. Bebekler 3 yaşına geldiklerinde 20 tane bebek dişi çıkartırlar ve bu dişler, 6 yaşına gelinceye kadar kalıcıdır. Bu yaştan sonra çocuklar bebek dişlerini düşürmeye başlarlar ve bundan sonra kalıcı dişler çıkar.
BEBEKLERDE DİŞ ÇIKARMA DÖNEMİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bebeklerde diş çıkarma dönemi, kolay anlaşılan belirtilerle kendini göstermeye başlar. Uzmanlara göre bebeklerin %30’u belirtilerden en az birinden etkilenirler. Belirtiler ise şu şekilde sıralanmaktadır;
- Diş etlerinin şişmesi,
- Diş etlerinin kaşınması,
- Hassasiyet,
- Bebeklerde daha çok ısırma ve emme isteği,
- Diş etlerini kaşıtma isteklerinin fazlalaşması ve buna bağlı olarak ellerine geçen her şeyi ağızlarına almaları,
- Bebeğin yüzünü ve gözünü her zamankinden daha fazla ovuşturması,
- Kulaklarını çekiştirmeleri.
DİŞ ÇIKARMA DÖNEMİNİN NE GİBİ SIKINTILARI VAR?
Bebeklerde diş çıkarma döneminin elbette bazı sancılı ve sıkıntılı yönleri vardır. Her ne kadar bu sıkıntıları çeken bebek olsa da anne-baba da bu durumdan son derece etkilenmektedir. Uzman hekimlere göre diş çıkarma döneminin sıkıntıları şunlardır;
- Diş etlerinde kabarma ve bu kabarma ile diş etlerinde hissedilen ağrı,
- Ağrıya bağlı olarak bebeklerde huysuzluk, uykusuzluk,
- Ateş,
- Diş etlerinin ağrımasından dolayı katı yiyecekleri reddetme,
- İştahsızlık ve buna bağlı olarak az da olsa kilo kaybı,
- Ağızdan akan salyada artış ve salya artışına bağlı olarak öksürük ve ishal.
Bebekler diş çıkarma döneminde ishal ile çok sık karşılaşırlar ancak yukarıda belirttiğimiz sıkıntılar ve son olarak söylediğimiz “ishal” geçicidir. Bebeğinizde 24 saati aşan bir ishallik varsa, bunun diş çıkarma ile ilgili olmadığını bilmeniz ve en kısa zamanda uzman bir hekime göstermeniz gerektiğini bilmelisiniz.
Her bebek aynı dönemde diş çıkarmaz. Bazı bebeklerde bu süreç daha da uzayabilmektedir. Bebeğinizin gelişimi, saçları, cilt ve kemik gelişimi akranlarına göre normal ise endişelenmenize gerek yok. Ancak 18 ay bitmiş olmasına rağmen bebeğiniz henüz diş çıkartmamış ise diş doktoruna görünmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Bebeklerde diş çıkarma dönemi “abartılı olmamak kaydı ile” geç çıkmasında bir mahsur yoktur hatta uzmanlara göre geç çıkan dişler daha sağlıklı kalır ve 6 yaşına kadar kalacağı için çürüme durumlarına karşı daha dayanıklı olurlar.
“BEBEĞİM DİŞ ÇIKARTIYOR AMA ÇOK HUYSUZ, NE YAPMALIYIM?”
Bebeklerde ilk 4 dişi çıkarma dönemi, sonraki dişlere göre daha fazla rahatsızlık verir. Bu da annelerin üzülmesine neden olmaktadır. Zira hiçbir anne, bebeğini mutsuz görmek istemez fakat her bebek bu dönemi atlatmak zorundadır. Bebeğinizin bu dönemi daha rahat atlatması için bir takım diş kaşıyıcı oyuncaklar edinebilirsiniz. Ama edineceğiniz oyuncaklarda sıvı olmamasına dikkat edin, aksi halde bebeğinizin oyuncağı çiğnemesi esnasında oyuncağın içindeki su bebeğin boğazına kaçabilir bu da rahatsız olmalarına neden olur.
Diş kaşıma oyuncağı edinmek çok mantıklı gelmiyorsa, daha farklı alternatifler de kullanabilirsiniz. Bebeğinizin çiğneyebileceği ıslak ve temiz bir tülbent de bebeğinizin dişlerini kaşımasına yardımcı olacaktır. Diş çıkarma döneminde bebeğinizin ağrıları biraz fazla ise uzman doktorun vereceği ağrı kesici şurubu gece uyumadan verebilirsiniz.
ERKEN DİŞ KAYIPLARI
Yetişkin çocuklarda dişlerin eğri çıkmasının en büyük nedeni, normal şartlarda 6 yaşına kadar ağızda kalması gereken süt dişlerinin farklı nedenlerden dolayı 4-5 yaşlarında düşmesidir. Normalde, süt dişleri 6 yaşına kadar kalır ve bu yaştan sonra kalıcı dişler, alttan süt dişlerini iterek yerlerine geçerler. Ancak çürüme, düşme veya farklı nedenlerden dolayı çocuklar, daha erken dönemde dişlerini düşürebilirler.
Erken diş düşürme durumunda yapılması gereken, diş hekimine görülmesidir. Düşen dişlerin yerine dolgu yapılır ve böylelikle kalıcı dişler yanlış yerde çıkaracakları için doğru şekilde çıkar.
BEBEĞİNİZİN YENİ ÇIKAN DİŞLERİNİ KORUYUN!
Bebeklerin yeni dişleri, 6 yaşından sonra kalıcı dişler için bir “ön hazırlık” niteliğini taşır. Dolayısıyla yeni dişlerin kontrollü olması gerekir. Bunun için uzmanların uyarıları, periyodik aralıklarla diş hekimine görülmesini uygun görmektedir. Ancak bununla birlikte bazı önerilerde de bulunurlar. Bu öneriler şu şekildedir;
- Bebeğinizin uyurken ağzında pet şişe veya ağzı açık başka bir cisim ile uyumasına izin vermeyin. Şişe ağızlıkları, ön dişlerin arkasında çürümelere neden olmaktadır.
- Bebeğiniz 2 yaşına gelinceye kadar “florürlü diş macunu” kesinlikle kullanmayın
- Bebeğinizin dişlerini temizlerken musluk suyu kullanmaya özen gösterin. Musluk suyunda kemik gelişimini destekleyen florür bulunmaktadır.
Fazla florür içeren sulardan uzak durmanız gerekir, zira fazla florürü, kalıcı dişlerde lekelerin oluşmasına neden olmaktadır.
