Bir annenin tarif edilmez heyecanı, bebeğini kucağına almayı beklediği hamilelik dönemidir. Hamilelik döneminde çeşitli psikolojik bozulmalar, stres ve pek çok semptomla karşılaşılsa da bir annenin bebeğini kucağına alacağı günün heyecan ve mutluluğu tüm bunların üstesinden rahatlıkla gelmektedir.
Bebek henüz dünyaya gelmeden önce onun için yer hazırlanır, beşiği alınır, odası hazırlanır, kıyafetler satın alınır… Tüm bunlar, tarif edilmeyecek bir mutluluk ve heyecanın oluşmasına neden olur. Peki, bunlar haricinde bir de anne adayı olarak doğumdan sonraki 40 günlük süreçte yani “lohusalık” döneminde ne yapmanız gerektiği hakkında bilginiz var mı?
İşin uzmanı yazarlar, bu konuyla ilgili birçok kitap kaleme almıştır. Annenin yapması gerekenler, bu dönemlerde nasıl davranması gerektiği ile ilgili bilgiler vs. ama çoğu kitapta annelere gerçek anlamda yol gösterecek bilgiler bulamazsınız. Çünkü kitabın akışını bozmamak veya kitabın konusunda sapmamak adına bu tür şeylere çoğunlukla girilmez. Biz, bu yazımızda lohusalıkta yapılması gerekenler hakkında siz değerli okuyucularımıza yardımcı olmaya çalışacağız. Öyle ümit ediyoruz ki bu bilgiler, lohusalık döneminde size de yol gösterici olacaktır.
LOHUSALIKTA YAPILMAMASI GEREKENLER LİSTESİ!
- Eve misafir kabul etmek,
- Sütün Yetmeyeceğinden Endişe Etmek
- Anne Desteğini Reddetmek!
- Uykusuz Kalmak
- Hemen Kilo Vermek İçin Yoğun Egzersiz Yapmak
- Sıkı Giysiler Giymek
- Cinsellik Yaşamak
EVE MİSAFİR KABUL ETMEMEK
Bebeği bekleyen anne kadar, annenin yakın çevresi de bebeğin doğmasını dört gözle bekler ve bebek doğduktan itibaren artık ziyaretler başlar. “Eve misafir almamak” gibi bir lüks, gelenek ve göreneklerimize aykırıdır. Ancak bebek görme ziyaretlerinde bu konuda biraz daha katı davranmakta fayda vardır. Aslında Türk geleneklerinde bebeğin 40’ı çıkmadan kimse kolay kolay ziyaret etmek istemez. Ama yine de sevilsin ya da sevilmesin, yakın olsun ya da uzak olsun, bebeği görmek için sabırsızlıkla bekleyen birileri mutlaka olacaktır.
Doğum sonrasında bir süre annenin psikolojisi yerinde olmaz. Bu dönemlerde bebeğe bakmak için elbette kayınvalidenizden veya annenizden yardım almanız en doğrusudur. Ancak bunun dışında gelecek misafirleri en azından ilk 1-2 hafta içerisinde uygun bir dille kabul edemeyeceğinizi vurgulamanız daha sağlıklı olacaktır. Hem sosyal çevrenin yanlış anlamaması hem de psikolojinizin tahammül edemeyeceği bilgileri duymaktansa bunu yapmanız daha sağlıklı olacaktır.
SÜTÜN YETMEYECEĞİNDEN ENDİŞE ETMEK
Bir yazar demişti, kadınların en sık yaşadıkları korkulardan biri de sütün yetemeyeceği endişesidir ve biraz da çevre baskısı ile gelen “emiyor mu?” sorusu ile annenin psikolojisi hepten bozulmaya başlar. Bu durum, doğumdan çok öncesinden de başlayabiliyor. Fakat bilmelisiniz ki her anne aynı tecrübeyi aynı süreç içinde edinemez ve her bebek de kısa sürede emmeye alışamaz. Dolayısıyla doğum sonrasında birkaç hafta belki de birkaç ay bebeğinizi emzirme konusunda tecrübesizlik yaşayabilir veya bebeğiniz süt emmeye alışamayabilir. Ama şunu unutmayın, aç olan bebek bir şekilde emzirir yani aç kalmaz.
ANNE DESTEĞİNİ REDDETMEK!
Elbette yeni doğum yapan bir anne, çevresinde kalabalık bir topluluğu göstermez. Ama “annenin yeri ayrıdır” ve anneyi toplumun diğer bireylerinden kesinlikle ayırt etmek gerekiyor. En nihayetinde siz henüz ilk bebeğinizi kucağınıza almışken anneniz hem sizi büyütmüş hem de hayat tecrübesi daha fazladır. Lohusalık döneminin sancılı ve sıkıntılı geçeceğinin de bilincinde olarak annenizden veya kayınvalidenizden gelecek yardım teklifini reddetmeyin. Bu hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı açısından bulunmaz bir nimettir.
UYKUSUZ KALMAK
“Cennet annelerin ayakları altındadır” hadis-i şerifini tam olarak kavrayabilmek için ya anne ya da baba olmak gerek. Çocuğum olduktan sonra bunu çok daha iyi anladım. Anne olmak sadece doğurmak veya dokuz ay karında taşımak demek değildir. İyisiyle kötüsüyle, neşesiyle hüznüyle hangi durumda olursanız olun, bebeğinizin sağlığı sizin için her şeyden daha önemli bir hal almaya başlıyor. Bu da yeni doğum yapmış kadınların uykusuz kalmalarına neden oluyor.
Lohusalık döneminde özellikle bebeğiniz daha fazla gaz çıkartma ihtiyacı duyacaktır. Siz etrafında ne kadar pervane olursanız olun, bu ihtiyaçlar sürekli olarak devam edecek ve artacaktır. Bu yüzden babadan veya bu dönemde yanınızda kalan bir yakınınızdan yardım alarak bebeğinizi emzirdikten sonra uyumaya çalışın. Lohusalık döneminde annenin dinlenmesinin çok önemli olduğunu bilin ve bu bilinçle hareket edin.
HEMEN KİLO VERMEK İÇİN YOĞUN EGZERSİZ YAPMAK
Hamile kadınlar, doğum gerçekleşene kadar normalden daha fazla kilo almaya başlarlar ve bu durum doğum sonrasında da bir süre devam eder. Özellikle günümüz anneleri doğumdan hemen sonra kilo vermek için yoğun egzersizlere başlarlar.
Bunun hata olduğunu asla unutmayın. Normal veya sezaryen ile doğum yapan her kadının vücudunda bir takım değişimler meydana gelir ve bunların en başında kilo alma problemi gelir. Kilo almanın ne kadar tabii olduğunu biliyorsanız vermenin de o kadar tabii ve doğal olduğunun bilincinde olarak hareket edin ve kilo vermek için doğumdan hemen sonra egzersiz ve diyetlere başlamayın. Lohusalık döneminin daha kısa sürede atlatılması için dinlenmeniz gerektiğini unutmayın.
SIKI GİYSİLER GİYMEK
Her anne elbette güzel bir vücuda sahip olmak ister ve kıyafetlerini de buna göre seçer. Hamilelik dönemi boyunca giyilen salaş ve geniş kıyafetler belki kıyafet konusunda iştahınızı kaçırmış olabilir ve doğumdan hemen sonra eski elbiselerinize dönmek isteyeceksiniz. Ama bunu yapmak sizin için bir takım riskleri de beraberinde getirecektir. Bu yüzden bir süre daha geniş kıyafetler giymeyi tercih edin. Enfeksiyon oluşumuna ve vücudunuzun sıkılmasına karşın alabileceğiniz en iyi önlem biraz daha sabretmek olacaktır.
CİNSELLİK YAŞAMAK
Lohusalık döneminde cinsellik yaşamak, dini açıdan haramdır ve sağlık açısından da kesinlikle uygun değildir. Elbette eşinizle beraber olmak ve eski günlerinizdeki gibi ilişkiye girmek istemeniz en doğal hakkınızdır ancak lohusalık döneminin bitmesine kadar sabırlı olmanız gerekmektedir.
Önemli not: Yukarıda anlattıklarımız, uzmanların görüşlerine dayanmaktadır. Doğum sonrası lohusalık döneminde yapılması gerekenler hakkında daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak ve doğru hareket etmek için mutlaka uzman doktorunuzdan destek almalısınız. Doğum sonrası yaşanan ağlama krizleri, kendinizi çaresiz hissetme, bebeğinize sütünüzün yetip yetmeyeceği gibi endişelere kapılmayın. Tüm bunlar zaman içerisinde geçecek ve siz normal hayatınıza artık +1 ile devam edeceksiniz.
